BİZ SİZİ ARAYALIM

Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.

Şah Damarı Ameliyatı İzmir

Şah Damarı Ameliyatı Öncesinde Tanı İşlemi

Şah damar daralması veya tıkanıklığı olan hastaların, hastalık öyküsü detaylıca alındıktan sonra çeşitli tetkik işlemleri gerçekleştirilerek tanı konulur. Bu tetkikler, şah damarı ultrasonografisi ve şah damarı anjiyografisidir. Ultrasonografide, şah damarındaki kan akım hızı ve formu, ayrıca damardaki daralma derecesi görülür. Ancak, daralmanın tam olarak hangi noktada olduğu ve daralmaya neden olan aterosklerotik plağın boyutu anijyografi ile saptanır. Böylece kesin tanı konularak tedavi planı yapılabilir. Anjiyografi; klasik (konvansiyonel) anjiyografi şeklinde yapılabileceği gibi, bilgisayarlı tomografi ya da magnetik rezonans görüntüleme eşliğinde anjiyografi şeklinde de yapılabilir. Şah damarı hastalığına yol açan ateroskleroz ya da halk arasındaki adıyla damar sertliği vücuttaki atardamarları yaygın olarak tutar. Şah damarında ciddi darlık olan hastaların önemli bir kısmında kalpteki koroner damarlarda da darlık olabilir. Bu yüzden, bu hastalara koroner anjiyografi yapılması planlanabilir. Çünkü bu tetkikler sonrasında bu hasta grubunda belirli bir oranda hem kalp hem de şah damarı ameliyatı olması gerekebilmektedir.

Şah Damarı Ameliyatı Neden Gereklidir?

Şah damarında ileri derecede darlık olan hastalarda, darlığa yol açan plak yırtılarak içeriğindeki maddeler ve pıhtı kan akımı yoluyla beyine atabilir. Ayrıca, şah damarının kendisinde de pıhtı sonucu tıkanma gelişebilir. Bu anlatılanlar gerçekleşirse hastada farklı derecede nörolojik belirtiler, felç ve hatta ölüm gelişebilir. Yani, şah damarında ileri derecede darlık nedeniyle doktorlar tarafından titizlikle değerlendirildikten sonra ameliyat önerilen bir hasta ameliyat olmayı kabul etmezse ilerleyen zamanlarda felç riski ile karşı karşıyadır. Ameliyatın amacı, şah damarında darlığa yol açan plakların temizlenmesi ve hastayı olası bir felç riskinden korumaktır.

Şah Damarı Ameliyatı Hangi Hastalara Yapılır?

Yapılan tetkikler sonucunda, şah damarında %50 üzerinde darlık olan hastalarda, hastanın yakınmaları ve diğer faktörler birlikte değerlendirilerek ameliyata karar verilir. Hastanın nörolojik belirtileri ya da yakınmalarını olup olmadığı göz önünde bulundurulur. Bu yakınmalar arasında; baş dönmesi, göze perde inmesi şeklinde görme kaybı, konuşamama, kol ya da bacaklarda güçsüzlük şeklinde geçici felç durumu yer alır. Ameliyata karar verirken hastanın kalp dokusunu besleyen koroner damarlarda da ciddi darlık olmadığından emin olunmalıdır. Gerektiğinde koroner anjiyografi de yapılabilir. Bazı hastalarda, yapılan şah damarı anjiyografisi ile şah damarında % 100 tıkanıklık saptanabilir. Bu tıkanıklık çok yakın zamanda oluşmuş bir pıhtıya bağlı değilse, yani eskiden beri varsa bu şah damarına müdahale edilmez.

Şah Damarı Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Şah damarı ameliyatı, ileri derecede darlık olan hastalarda uygulanan etkili bir cerrahi operasyondur.  Bu operasyonların damardaki tıkanıklığı giderdiğini, felç ve ölüm riskini azalttığını söyleyebiliriz. Ameliyat genel anestezi ya da lokal anestezi ile yapılabilir. Boynun, ilgili tarafında yapılan cilt kesisi sonrası darlık olan şah damarına ulaşılır. Şah damarı cerrahi klempler ile geçici olarak kapatılır. Şah damarı duvarında oluşturulan bir kesik ile açılarak içindeki darlığa neden olan plak çıkartılır. Şah damarı duvarındaki kesik bir yama ile ya da direk olarak dikilerek kapatılır. Ardından klempler kaldırılır, cilt dikilerek operasyon sonlandırılır. Operasyon sonrasında hasta genellikle iki ya da üçüncü gün taburcu edilir.

Şah damarı tıkanıklığının açık ameliyatla giderilmesi, diğer tüm yöntemlere göre çok daha etkilidir. Fakat ameliyat başarısı ile tecrübeli bir cerrah tarafından gerçekleştirilmesi arasında bağlantı vardır. Doç. Dr. İlker Kiriş, şah damar tıkanıklığı muayene, tanı ve tedavi işlemlerinde sizler için en iyisini sunmaya çalışmaktadır. İzmir ilinde yer alan doktorumuzla, hemen iletişim kurarak, randevu alabilirsiniz.